Köpek balıkları, yüzyıllardır varlığını sürdüren vahşi hayvanlardır. Bu devasa boyuttaki hayvanlar, televizyonda kan arayan ölümcül hayvanlar olarak lanse edilseler de gerçekte çok daha büyüleyici ve karmaşıklardır.
Köpek balıklarının tarihi çok eskiye dayanır. Genel olarak köpek balıklarının 400 milyon yıla tekabül eden evrimsel bir tarihi vardır ve dinozorlardan önce var olduklarına inanılıyor. Mükemmel bir organizma ve duyulara sahiplerdir. Okyanusun en büyük yırtıcı etçi hayvanları olan okyanusların haşin yaratığı, doğası gereği “vahşi hayvan” olarak nitelendirilir. Farklı boyutlara ve renklere sahip olup yaklaşık 400 farklı türü vardır. Bu canlıların boyutları 8 santimetreden 20 metreye kadar ulaşabiliyor ve her deniz ortamına uyum sağlayabilen farklı farklı yüzlerce köpek balığı çeşidi vardır. Bu ilginç canlılar, büyük bir üne sahip olmasının yanı sıra aynı zamanda büyüleyici bir biyolojik yapıya sahiptir. İşte solungaç yarıklı bu canlıların biyolojik yapısı…
Sayfa İçindekiler
Köpek Balıklarının Genel Özellikleri
Korku filmlerinin en önemli konusu ve hatta birçoğumuzun da kâbusu olan bu tehlikeli canlılar, 400 milyon yıldır varlığını sürdürürken denizlerin hâkimi olmayı da başarmışlardır. Fakat bu devasa boyutlarına rağmen vücutlarında hiç kemik bulunmaz ve vücudunun tamamını dengede tutmaya yarayan kıkırdak yapıdan ibarettir. Bu nedenle “kıkırdaklı balık” sınıfında yer alırlar. Avlanma konusundaki ustalıkları ve devasa boyuttaki vücut yapıları görme duyularının çok gelişmiş olduğu fikrini benimsetse de aslında öyle değildir. İyi görmelerini geçin, aynı zamanda renk körüdürler de. Fakat işitsel ve koku alma duyuları görme duyularının aksine muazzam derecede gelişmiştir ve en düşük frekanstaki sesleri bile rahatlıkla duyabilme özelliğine sahiptirler.
Köpek balıklarının vücudunun %20 ila %30’u karaciğerden oluşur. Siz de şaşırdınız değil mi? Bu hayvanların ilginç bir vücut yapısına sahip olduğunu söylemiştik. Gerçekten de şaşırtıcı bir anatomiye sahipler ve onlar hakkında birçok filmin yapılması gayet normal geliyor. Denizlerin en tehlikeli avcılarının karaciğerleri, yağlı bir yapıya sahiptir ve bu onlar için çok olumlu yönde olan bir özelliktir.
Suların en tehlikeli canlıları olarak bilinen avcı köpek balıkları, hayatları boyunca otuz bin dişe sahip olabilirler. Ürkütücü görünümünün ardında aynı zamanda sıra dışı bir biyolojik yapıya sahip olmaları da yatar. Köpek balıkları, dünyada bilinen 350’den fazla farklı türe sahiptirler. Bu özelliği, onların denizlerde daha kıvrak ve daha rahat hareket edebilmelerini sağlayan en belirgin özelliğidir. Bedenlerinin çok büyük bir kısmı zımpara gibi bir madde ile kaplıdır ve ağızları başlarının altında yer alır. Fakat onları asıl ürkütücü yapan bu özellikleri değil, kocaman ve sivri yapılı dişleridir. Kendinden büyük canlıları bile yiyebilmelerini sağlayan bu dişlerin görüntüsü bile ürkütücü…
Fosil kayıtlara göre yaklaşık 400 milyon yıldır yaşamlarını sürdüren bu hayret edici canlıların en büyük dezavantajı, yüzme keselerinin olmamasıdır. Yüzme keseleri, denizdeki kemikli yapılı canlıların su üzerinde dengede kalmalarını sağlar. Bu özelliğin yırtıcı köpek balıklarında olmaması, onların yüzmeyi bıraktıkları sırada ağır bir metal parçası gibi dibe batmaya başlamalarına neden olur. Fakat onların bu dezavantajı bile bazen olumlu yönde bir durum da oluşturabilir. Çünkü yüzme keseleri olmadıkları için su yüzeyinde dikey yönde hareket ederken oldukça hızlı olurlar.
Köpek Balıkları Nasıl Beslenir?
Köpek balıklarının birçok türü, bilindiği üzere çok büyük bir cüsseye sahiptirler ve beslenmeleri oldukça zorlayıcıdır. Bu nedenle sürekli bir beslenme çabası ve yemek arayışı içerisinde bulunurlar. Köpek balıklarının en büyüğü olan balina köpekbalığı (Rhincodontypus), köpek balıkları türleri arasında etçil olmayan tek canlıdır. Bu tür dışındakilerin hepsi etçil hayvanlardır.
Köpek balıklarının doğal besinleri arasında büyük balıklar, bazı deniz memelileri, büyük mürekkep balıkları ve diğer köpek balıkları vardır. Evet, yanlış duymadınız, kendi türünden olan canlılarla da beslenme özelliğine sahiptirler. Size de ürkütücü geldi değil mi? Bu canlıların koku alma ve işitme duyuları şaşırtıcı seviyede gelişmiştir. Öyle ki bu canlılar, kan kokusunu tam tamına 3 kilometre uzaklıktan bile alabiliyorlar! Ve bunun haricinde çok küçük sesleri bile duyabilirler. Bu da onların çok iyi bir avcı olmalarını sağlıyorken, kolay besin bulmaları için de en büyük avantajları oluyor. Onların olduğu bir bölgede yüzüyorsanız kurtulmanızın pek de kolay olmayacağını söylemeliyiz. Bu durumda onların besin lezzetleri arasında siz de yer alabilirsiniz…
Köpek balıklarının görme duyuları pek gelişmemiştir fakat geldikleri yönü tayin edebilmek gibi avantajlı bir özelliğe sahiptirler. Zaten genellikle derinlerde yaşayan canlılar oldukları için görme duyularını da pek fazla kullanmazlar. Çünkü bilindiği üzere güneş ışığı denizin yalnızca ortalama 200 metrelik bir üst yüzeyini aydınlatabilme özelliğine sahip. Denizin yüzeyinden belirli bir derinliğe inildikçe yavaş yavaş aydınlatma kaynağı azalmaya başlar ve deniz karanlıklara gömülür. Bu durum nedeniyle de zaten derinlerde yaşayan avcı köpek balıkları, görme duyularını pek fazla kullanma ihtiyacı hissetmezler. Bu durumda devreye işitme ve koku duyuları girer. Bu iki duyusu öyle gelişmiştir ki, denizlerin karanlık bölgelerinde bile muhteşem bir avcı olabilme özelliklerine sahip olmuşlardır.
Köpek Balığı Ne Kadar Yaşar?
Kıkırdaklı deniz canlıları sınıfının en ürkütücü ve ilgi çekici canlılarından olan köpek balıklarının yaşam süresi henüz tam olarak bilinmiyor olsa da yaşamlarının ortalama 20 ila 30 yıl arasında değişiklik gösterdiğini söyleyebilirim. Tabi bu canlı türlerin farklılıkları arasında da değişkenlik gösterebilen bir durum olduğunu da söylemeden geçmeyelim. Örneğin, genel olarak ortalama 20 ila 30 yıl arası yaşandığı biliniyor olsa bile insan ömrünün çok üzerinde bir yaşam süren köpek balıklarının olduğu da söyleniyor. Hatta bazı türlerin ortalama 100 yıl kadar yaşadığı da söylenmektedir.
Köpek balıklarının ne kadar yaşadığından bahsettikten sonra size onlar hakkında merak uyandırıcı bir konu hakkında bilgi vereceğim. Bildiğimiz gibi köpek balıkları insanlara da saldırıyorlar. Bunun nedenini biliyor muydunuz? Bakalım köpek balıkları insanlara neden saldırıyormuş.
Köpek Balıkları İnsanlara Neden Saldırır?
Köpek balıkları hakkında yayımlanmış olan filmlere de baktığımızda bu canlıların sürekli insanlara saldırdığını görebiliriz. Peki, bu canlıların besin kaynaklarının büyük balıklar, bazı deniz memelileri, büyük mürekkep balıkları ve diğer köpek balıkları olmasına rağmen neden insanlara da saldırdığını merak etmiş miydiniz? Daha önce bir yerde köpek balıklarının insanları neden yediğiyle alakalı bir yazıyı okumadıysanız bahsedeceğim şeyler sizi biraz şaşırtabilir. Çünkü aslında köpek balıkları insanlara saldırırken onların farklı bir deniz canlısı olduğunu düşünüyorlar. Bu bilgi sizi şaşırttı değil mi? O halde detaylı bilgi vereyim…
Denizlerin en tehlikeli ve yırtıcı canlıları olan köpek balıklarının insanlara saldırma nedeni, aslında insanlardan beslenmeleri değildir çünkü köpek balıkları, bilinenin aksine insanlarla beslenmezler. Ve hatta bu yırtıcı canlılar insan etinden de pek haz almazlar ve yemekten de hoşlanmazlar. “Madem insan etinden hoşlanmıyorlar, neden saldırıyorlar?” diye merak ediyor olabilirsiniz.
Fark ettiyseniz köpek balıkları insanlara saldırdıklarında onları yemezler ve yalnızca yaralayıp daha sonra bırakırlar. Bu durum onlar hakkında daha fazla gizemin oluşmasına neden oluyor. Bu balıklar insanlara saldırdıklarında ciddi hasarlara sebebiyet veriyorlar ve hatta bunun sonucunda ölümlere bile yol açabiliyorlar. Bu saldırıların ve yaralamaların nedeni, insanları denizaslanlarına benzetmeleridir. Dolayısıyla da insanlara bu deniz canlısına benzettikleri için saldırırlar ve daha sonra yaraladıklarında onların denizaslanı olmadıklarını fark ettikten sonra öylece bırakıp uzaklaşırlar. Fakat denizaslanları olup olmadıklarını teşhis etme sürecinde insanlara verdikleri ciddi hasarlar sonucunda kimi zaman hayatlarını kaybetmelerine sebebiyet verebiliyorlar. Bu hasara neden olduktan sonra saldırı düzenledikleri bireylerden uzaklaşırlar. İşte köpek balıklarının insanlara karşı saldırı düzenlemelerinin asıl nedeni budur.
Peki, köpek balıklarının insanlara karşı düzenlediği bu saldırıların sonucunda yılda ortalama kaç insanın ölümüne yol açtığını biliyor muydunuz? Şimdi köpek balıklarının yılda ortalama kaç insanın ölümüne yol açtığından bahsedeceğim.
Köpek Balıkları Yılda Kaç İnsan Öldürür?
Köpek balıkları hakkında düzenlenen yapımlarda genellikle çok fazla saldırı ve yaralama, bunun sonucunda da birçok insanın ölümüne sebebiyet verdikleri görülüyor. Peki, gerçekte de bu filmlerdeki gibi köpek balıkları bu kadar çok insanın ölümüne yol açıyor mu? Şaşırtıcı ve beklenmedik bir cevap olsa da, köpek balıklarının yılda ölümüne sebebiyet verdiği insan sayısının miktarı oldukça azdır. Hatta öyle ki, şimşek çarpması sonucunda ölen insanın sayısı bile bu tehlikeli deniz canlıların ölümüne yol açtığı insan sayısından daha fazladır. Peki, köpek balıkları yılda kaç insan öldürüyor?
Amerika’nın New York eyaletinde BM binasında gerçekleştirilmiş olan bir toplantı esnasında toplantı konusu bu sefer köpek balıklarıydı. Bu toplantıda belirtildiği üzere köpek balıklarının %30’unun neslinin tükenmeye başladığı bildirildi. Bu bilginin ardından aynı zamanda köpek balıklarının her yıl dünya çapında yaraladığı insan sayısının 70’ten az olduğu bildirilirken, bu canlılar tarafından saldırıya uğrayıp yaralanan insanların yalnızca ufak bir kısmının öldüğü de belirtilmiştir.
Köpek Balığı Yavrusuna Bakar mı?
Köpek balıkları yavrularına bakmaz. Çünkü bilindiği üzere denizlerin en çok bilinen canlıları olan balıklar, dış döllenme yaparlar. Yani doğum yaptıkları zaman yavrularını denizin yüzeyine bırakırlar. Bu nedenle de köpek balıkları da dış döllenme yaptığı için yavrularına bakmazlar ve yavrular kendiliğinden büyüyerek gelişim gösterirler.
Köpek Balıklarının Yüzgeçleri Ne İşe Yarar?
Köpek balıklarının vücudunda birçok yüzgeç vardır ve tüm bu yüzgeçlerin farklı farklı işlevleri vardır. Kimi onların aşağı yönlü hareketini engellemeyi sağlarken kimi yüzgeç de köpekbalığının dengede kalmasını sağlayabiliyor. Köpek balıklarının yüzgeçleri sayesinde hangi avantajlara sahip olduklarını ve yüzgeçlerinin faydalarından bahsettikten sonra mutlaka dikkate almanız gereken bir durumdan bahsedeceğim. Bu vereceğim bilgi, köpek balıklarının nesli ve yaşamları açısından oldukça önemlidir. Şimdi yüzgeçlerinden bahsedeceğim ve daha sonra onlar hakkında bir not bırakacağım.
Çoğu kemikli balığın aksine anatomi yapısına bakıldığında kıkırdaklı bir bedene sahip olduğunu gördüğümüz bu deniz canlılarının kuyruk yüzgecinin üst lobu, alt lobdan daha büyüktür.
Kuyruk Yüzgeci: Köpek balıklarının kuyruk yüzgeci, onların ileri doğru hareketini destekleyen en önemli etkendir. Aynı zamanda yukarı doğru hareket etmelerini de sağlar. Bu yüzgeç kalkmaya devam ederken aynı zamanda köpek balığının baş kısmı da aşağı yöne bakar. Kuyruk yüzgecinin hareketinin genel etkisi, bu deniz canlılarının ileri ve aşağı yöndeki doğrultularda hareket etmelerini sağlayan etkenlerdir.
Pektoral Yüzgeçler: Bilindiği üzere köpek balıklarının birçok türünün cüsselerinin ağırlığı oldukça fazladır. Bu nedenle yüzmeyi bıraktıklarında bir metal gibi denizin derinliklerine doğru hareket edebiliyorlar. Yüzmeye başladıklarında ise onların bu aşağı yönlü hareketinin aksini destekleyen pektoral yüzgeçleridir. Eşleştirilmiş pektoral yüzgeçler, bu hareketi destekler niteliktedir. Sert pektoral yüzgeçlerin genel özelliği ise, köpek balıklarının vücudunun ön kısmının kaldırılabilmesini sağlamaktır.
Köpek balıklarının kuyruk yüzgeçlerinin, onların aşağı yönde hareket etmesini sağlayan bir etken olduğundan bahsetmiştim. Bu aşağı yönlü hareketin sonucunda tam tersi bir doğrultu yapılan hareketi destekleyen şey ise pektoral yüzgeçlerdir. Pektoral yüzgeçler, kısaca kuyruk yüzgecinin neden olduğu aşağı doğru kuvveti engelleyen bir etkendir.
Eşleştirilmiş Pelvik Yüzgeçler: Köpek balıkları, yüzgeçlerinin her birine eşit oranda ihtiyaç duyar. Kimi ileri yönlü hareketi, kimi aşağı yönlü hareketi, kimi de yukarı yönlü hareketi destekler. Bu nedenle her koşulda tüm yüzgeçlerinin çok büyük bir önem taşıdığını görebiliyoruz.
Eşleştirilmiş pelvik yüzgeçler, köpekbalığının en çok ihtiyaç duyduğu yüzgeçlerdendir. Çünkü onların özellikle de büyük cüsseli olanlarının yüzme keselerinin olmaması, dengede kalma özelliklerinin güçlü olmamasına neden oluyor. Yazımın biraz yukarısında da bahsettiğim gibi denizdeki diğer kemikli canlılarda yüzme keseleri bulunur. Bu yüzme keseleri ise onların dengede kalabilmelerini sağlar. Kıkırdak bir yapıya sahip köpek balıklarının ise yüzme keseleri yoktur ve bu durum onların dengede kalmasını zorlaştıran etkenler doğurmuştur. Köpek balıklarının dengede kalma durumundan bahsettiğime göre şimdi bu yüzgeçlerin önemini daha iyi kavrayabileceğinizi düşünüyorum.
Köpek balıklarının yüzme keseleri yoktur fakat onların da dengede kalmasını sağlayan eşleştirilmiş pelvik yüzgeçleri vardır. Bu yüzgeçler sayesinde denizin yüzeyinde daha iyi dengede kalabiliyorlar.
Bir ya da İki Sırt Yüzgeci: Köpek balıklarının dengede durmasını sağlayan bir diğer yüzgeçler ise bir ya da iki sırt yüzgecidir. Bu yüzgeçler yüzme keselerinin olmayışını telafi ederek daha kolay dengede kalabilmelerini sağlar. Bazı köpek balığı türlerinin aynı zamanda sırt yüzgecinde dikenleri olduğu da biliniyor.
Tek Bir Anal Yüzgeç: Bu yüzgeçler, her köpek balığı türlerinde bulunmadığı gibi, aynı zamanda bulunduğu türlerde de stabilite sağlar.
Köpek balığı yüzgeçlerinden kısaca bahsettim. Şimdi de yazacağım bilgiyle insanların köpek balığı avladıktan sonra ne yaptıkları konusunda önemli bir noktaya değineceğim.
Not: Bilindiği üzere birçok köpek balığının nesli maalesef ki tükenmek üzere, hatta bu oranın Amerika’nın New York eyaletinde BM toplantısında söylendiği üzere %30 oranında olduğu bilinmekte. Bu gerçekten de ciddi bir sorun çünkü denizlerdeki birçok canlının yaşamları, köpek balıklarının varlığına ve neslini sürdürmesine bağlıdır. Yaşamın gerekliliklerini sağlayan zincirin bir parçasının kırılması durumunda diğer halkaların da zarar göreceğini belirtmekte fayda görüyorum.
Köpek balıklarının varlığına bağlı olarak yaşamlarını sürdüren canlıların neslinin tükenmesi, dolaylı yoldan mutlaka bizim hayatlarımızı da büyük ölçüde etkileyecektir. Peki, neden mi bundan bahsettim? Çünkü köpek balıklarının yüzgeci, insanlar tarafından meşhur olarak yenilen bir çorbada kullanılıyor. Köpek balığı yüzgeci çorbası… Sırf bu çorbanın yapımı için bile onlarca köpek balığı öldürülüyor ve birçoğunun nesli tehlikede! Bu durum göz ardı edilemez ve dikkat edilmediği sürece de doğanın bize karşılığında nasıl tepkiler vereceği hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Bu çorbayı tüketiyor olmanız daha birçok köpekbalığı türünün neslinin yok olmasına neden olabilir.
Peki, köpek balıklarının insanlar tarafından avlandıktan sonra ne yaptıkları konusuna değindim. Şimdiyse sizi şaşırtacak bir durumdan bahsedeceğim…
Köpek Balıkları Neden Yunuslardan Korkar?
Biz insanlar, yaşadığı yerde en çok korktuğu varlığı âlemin kralı yapmaya çok meyilliyiz. Ancak doğadaki korkular ve kurallar, bizim korkularımızın çok ötesinde bir gerçekliğe sahiptir. Bunun en güzel örneği de denizlerin en yırtıcı ve en tehlikeli canlılarının yunus balıklarından korkmasıdır.
Köpek balıklarının yunuslardan korktuğunu biliyor muydunuz? Fark ettiyseniz hiç bu avcı yırtıcılar hakkında yayımlanan yapımlarda ya da belgesellerde hiçbir zaman yunus avlamamışlardır. Denizlerin hâkimi olarak adlandırdığımız bu yırtıcıların yunuslardan korkuyor olması biraz şaşırtıcı bir gerçek değil mi?
Televizyon dünyasının köpek balıklarını tehlikeli, yunus balıklarının ise tamamen yumuşak huylu ve dostane canlılar olduğunu göstermesinin aksine gerçekte yunuslar da oldukça acımasız canlılardır. Yunusları herkes insan dostu canlılar olarak tanır. Çünkü medya, bize bu şekilde yansıtma ihtiyacı hissetmiş ve başarmıştır da. Hâlbuki yunus balıkları eğitilmedikleri sürece insanların dostu değildirler.
Yunuslar, denizlerdeki en yırtıcı türler arasında yer alır ve aynı zamanda da çok saldırgan bir yapısal özelliğe sahip deniz canlılarıdır. Hatta öyle ki yunus balıkları, yalnızca eğlencesine bile saldırı düzenleyebilirler. Bu eğlence esnasında birçok köpek balığı yavrusunu alıp oyun oynadıkları ve bu oyunlar sonucunda en iyi ihtimalle onları yaralı bıraktıkları da gözlemlenmiş bir gerçektir. Gruplar halinde gezen yunuslar, köpek balıklarıyla aynı yerde yüzmeleri nedeniyle avlarını yakalayabilmek için inanılmaz stratejiler geliştirerek onları yakalarlar.
Köpek balıkları, saldırıya geçmek istediklerinde yunuslar öylesine çevik hareketler sergiler ki, köpek balıklarının hassas noktası olan karnına burnunun ucuyla sert darbeler vererek bu saldırıdan kendini korumayı başarabilir. Hatta bu saldırılar sonucunda kimi zaman köpek balıkları ölümle bile karşı karşıya gelebiliyorlar. Bu nedenle de genellikle köpek balıkları yunuslara karşı korkulu bir yaklaşım sergilerler ve aynı zamanda çok fazla aç kalmadıkları sürece de yunus avlamaya çalışmazlar.
Bu durum, denizlerin hâkiminin yunus balıkları olduğu gerçeğine götürmez fakat unutulmaması gereken önemli bir şey vardır. Bu önemli şey, denizlerin hâkimi sayılan katil balinaların da yunuslarla akraba olmasıdır.
Yunusların köpek balıklarına karşı farklı bir avantajları daha vardır. Bu avantaj ise üst yüzgeçlerdir. Yunusların üst yüzgeçlerinin daha esnek olması, onlara daha avantajlı fiziksel özellikler sağlıyor. Köpek balıkları ise onlar kadar esnek değildirler ve aynı zamanda yunuslar kadar hızlı da değiller.
Kimi zaman köpek balıkları bu başarısız saldırıların intikamını yunusların yavrularına saldırarak almak istese de bu pek mümkün olmaz. Çünkü herhangi bir yunusun yavrusuna saldırıldığını gören diğer yunuslar da hemen o yavruyu sahiplenerek onu korumak için sürü halinde köpek balığına saldırırlar.
Köpek balığı ve yunus hakkında bu şaşırtıcı bilgiyi verdikten sonraysa köpek balıklarının türleri hakkında da bilgi sahibi olmanızı sağlayacağım…
Köpek Balıkları Türleri Hakkında Genel Bilgi
Köpek balıkları, okyanusun derin ve sığ sularında “yaşayan fosiller” olarak adlandırılır. Evrimleri hiç durmadı ve vahşi doğalarını geliştirmeye devam ettiler. 400 türe sahip olan bu hayvanlar, anatomisi gereği birbirinden farklıdır yani tek tip bir bedene sahip değillerdir. Herkesin kafasında canlananın dışında Köpek balığına benzemeyen türler de mevcuttur. Oldukça yetenekli ve müthiş algılara sahiptir.
Anatomi yapısına genel olarak bakıldığında, göze çarpan en ürkütücü tarafı korkunç dişleri ve çene yapısıdır. Dişlerle kaplı çene yapısı bize ne kadar güçlü olabileceklerini gösterir. Hayatlarının sonuna kadar yaklaşık 30 bin dişe sahip olurlar. Ağzının içinde dişler sürekli olarak yer değiştirir ve dişleri kendini yeniler. Tüm köpek balıklarında sayısız diş vardır ve dişler taşıyıcı bant sistemiyle yeniden çıkar. Bir diş kırılıp düşerse hemen yenisi çıkar.
Bu ürkütücü havyaların vücudunda hiç kemik bulunmadığı için tamamen kıkırdaksı bir yapıdan oluşurlar. Köpek balıklarının kafatası ve omurga yapısı dışarıdan gelebilecek tüm tehlikelerden korur. Electrosense adında duyu sistemi vardır ve bu duyuyla elektrik sinyallerini algılayarak avlarına yaklaşmasını kolaylaştırır. Birbirinden farklı özelliklere sahip olsalar da hepsinin ortak noktada buluştuğu şey etçil olmalarıdır. Tek bir büyük beyaz köpek balığı bir kerede on kilo et koparabilir. Büyük beyaz köpek balıklarının ağırlığı 2300 kilograma kadar çıkabilir. Köpek balığı derisi kalın ve sert olduğu gibi aynı zamanda 10 cm kalınlığındadır. Kafanızda daha iyi canlanması için bir köpek balığının boyutu yaklaşık bir okul otobüsü kadardır diyebilirim. Bu dehşet verici ve ürkütücü hayvanların türlerini incelemeye ne dersiniz?
Köpek Balığı Türleri
Devasa boyutlarıyla okyanusta korku salan bu canlıların kıkırdaktan oluşan iskeleti ve pullardan yapılmış derisi ile şüphesiz köpek balığı türlerinin en ayırt edici özelliği, bizi çok korkutan üçgen veya sivri dişleridir. Bu yazımızda sizlere tüm köpek balıkları hakkında kısa bilgiler vermeye çalıştık. İşte, var olan köpekbalığı türlerinden bazıları:
1- Beyaz Köpekbalığı
Herkes tarafından yaygın olarak bilinen ismi büyük beyaz köpekbalıkları olsa da bilimsel ismi Carcharodon Carcharis’dir. Okyanusun hem sıcak hem de ılıman sularında yaşarlar ve tarih öncesinden beri var olduklarına inanılıyor. Beyaz köpekbalıkları ortalama boyları 5 ile 6 metre arasında değişir. Ancak bilim insanlarının incelediği örneklere bakıldığında 11 metre boyutlarında da beyaz köpekbalığına rastlanıldığı da gözlemlenmiştir.
Beyaz köpekbalığının genel itibariyle anatomisini incelediğimizde, sağlam bir derisi, geniş kemerli ağzı, sivri burunlu ve dar burun delikleri, alt ve üst çenesiyle birbirine benzer özelliklere sahiptir. Aynı zamanda üst dişlerinin alt dişlerine oranla biraz daha geniştir ve gövdesinin üst kısımları gri renkten başlayarak kahverengi tonuna geçiş yapar.
Memeli hayvanlar arasında olan beyaz köpekbalıkları, genellikle 1 yıla yakın hamilelik dönemi geçirirler ve doğumlarıyla birlikte 5 ila 14 adet yavrularlar. Beyaz köpekbalıkları genel olarak deniz kaplumbağaları, omurgalı balıklar, deniz memelileri, foklar, deniz kuşları ve denizaslanları ile beslenir. Avlarına karşı sinsi ve yavaş ilerleyerek bir anda gafil avlarlar ve kendisinden kaçamayacak hale getirirler. Oldukça etkili bir gücü ve hızı vardır.
2- Kaplan Köpek Balığı
Kaplan köpekbalığının bilimsel ismi Galeocerdo Cuvier’ dır ve bu familyanın tek üyesidir. Okyanusların tropikal ve ılıman sularında yaşayan köpekbalığı türleri arasında en tehlikeli canlıdır. Bu yırtıcı canlılar 5 metre boya sahiptirler ve 800 kg ağırlığındadırlar. Büyük bir Asya kedisi gibi çizgilere sahiptirler ve avlarına gece saatlerinde saldırırlar. Okyanusun derinliklerinde kendini kamufle ederek yırtıcı her türlü hayvanlara saldırır ayrıca kemikli ve kalamar balıklar, deniz yılanları, deniz kaplumbağaları, kuşlar ve deniz memelilere (yunus balıkları yunuslar, deniz memelileri vb.) ve insanlara saldırabilmektedirler.
Kaplan köpekbalığının türleri, çoğunlukla Okyanusya ve Güneydoğu Asya’nın tropikal ve subtropikal sularında bulunur. Kuzeyden Japonya’ya ve Güneyden Yeni Zelanda’ya kadar uzanır. Bu türe sahip olan köpek balıkları da yumurtlarlar. Her doğumunda yaklaşık 60 – 75 cm ve 30 ila 50 yavru kaplan köpekbalığı doğururlar. Boyutları erkeklerde 2.20 metreyi dişilerdeyse 2.60 metre uzunluğundadır. Yavaş büyüme özelliğine sahip oldukları için olgunluk dönemleri 4-6 yıldan sonra başlar.
3- Balina Köpekbalığı
Devasa boyutta sahip olan Balina köpekbalıklarının bilimsel ismi Rhincodon Typus ‘dır. Okyanusun üstünde ve yüzeyinde yaşarlar. Akdeniz hariç tüm tropikal ve sıcak ılıman denizlerde yaşamını sürdürürler. Ortalama 12 metre uzunluğundadır. Dünyanın en büyük balığı olmasına rağmen insanlara zararsızdır. Şu ana kadar en büyük balina köpekbalığının boyutu 20 metreye kadar ulaşmıştır. Genellikle suyun yüzeyinde görüldüğü için kıyıya yaklaşır.
Balina köpekbalığının yaşam sürelerinin 80-130 yıl arasında olduğunu tahmin ediliyor. Çok büyük çene yapısına sahiptirler ve ağızları iki köpek balığını avlayabilecek potansiyeldedir. Balina köpekbalığının ağızları, 300’den fazla sıra küçük diş ve 20 büyük dişe sahiptir. Diğer köpek balıklarının aksine, balina köpekbalıklarının ağızları ön tarafında bulunur. Ortalama 12,1 metre bir balina köpekbalığının 1,55 metre ağzı olduğu saptanmıştır. Başı geniş ve düzdür, iki küçük gözleri vardır. Balina köpekbalıklarının beş büyük çift solungaçları vardır.
Derileri koyu gridir ve her türe ait soluk gri veya beyaz lekeler ile çizgilerle işaretlenmiş beyaz bir göbek vardır. En fazla derisi 15 cm kalınlığa kadar çıkabilir ve yüzeyi çok sert ve pürüzlüdür. Balina köpekbalığının yanlarında, başının üstünde ve arkasında başlayarak kuyruk sapına kadar yerleştirilmiş iki yüzgeci ve bir çift pektoral yüzgeci vardır. Balina köpekbalığının nasıl büyüdüğü, ömrünün kaç yıl olduğu ve üremesi tam olarak bilinmiyor.
4- Boğa Köpekbalığı
Köpekbalığı türleri arasında kum kaplanı olarak bilinir ve bilimsel ismi Carcharis Taurus’tur. Pasifik, Hint ve Atlantik okyanuslarında yaşarlar. Okyanustan uzağa yaklaşık 700 mil (1100 km) Illinois, Alton’a kadar uzaklaştıkları gözlemlenmiştir. 160 kilo ağırlığa ve yaklaşık üç metreye ulaşabilen bir uzunluğa sahiptir.
Boğa köpekbalıkları, kıyıya yakın yerlere giderek insanlara saldırdığı saptanmıştır. Boğa köpekbalığı, yavruları doğurmak için genellikle 1.000 kilometreye kadar soğuk veya ılıman yerlere göç eder. Daha sonra tekrar çiftleşecekleri zaman kuzeye doğru giderler. Bu türün birçok ismi vardır. Bunlardan bazıları Zambezi Köpekbalığı, Nikaragua Köpekbalığı ve Ganges Nehri Köpekbalığı’dır. Boğa köpekbalıkları, insanlara saldıran türler arasındadır. Yani şu ana kadar insanlara saldıran üç köpekbalığı türünden biri boğa köpekbalığıdır.
5- Mavi Köpekbalığı
Görüntü itibariyle mavi köpekbalıkları diğer türleri arasında en güzel görünüme sahip olan hayvanlardandır. Dünyada en çok köpek balığı avcılığı arasında ne yazık ki bu tür başta gelir. Mavi köpekbalığının bilimsel ismi prionace glauca olarak adlandırılmıştır. Fiziksel görünüşleri burnu ve vücut yapısı torpido şeklindedir. Bu nedenle mavi köpekbalıklarını tanımak oldukça kolaydır. Uzun pektoral yüzgeçleri vardır ve hafif gövdelidir.
Vücudun üst kısmı koyu mavi, yanları daha açık ve alt tarafı beyazdır. Mavi köpekbalıkları çok iyi yüzücüdür. Onları yüzerken gördüğümüzde hayran kalmamak elde değildir. Mavi köpekbalığı türleri 4 metreden daha uzun ve ağırlıkları ise 205 kg’dan fazladır. Oldukça uzun ve ince yapıya sahiptirler ve erkeklerde 27 ila 55 kg ve büyük dişilerde 93 ila 182 kg ağırlıkları arasındadır. Kusursuz çene yapılarıyla ringa balığı, uskumru, istavrit veya palamut gibi balıklarla beslenir. Dişilerin iki uteri vardır ve tek seferde 35 yavru doğurabilme potansiyeline sahiptirler. Her ne kadar tam olarak ne kadar yaşadıkları bilinmese de insanlar avlamadıkları zaman ortalama 20 yıl yaşayabildikleri tahmin ediliyor.
6- Bronz Balina Köpekbalığı
Kuzeydoğu ve Güneybatı Atlantik’te, Afrika’nın güneyinde, Kuzeybatı ve Doğu Pasifik’te ve Avustralya ve Yeni Zelanda çevresinde yaşarlar. Bilimsel ismi “carcharhinus brachyurus” olan bronz balina köpekbalığı türleri birçok farklı isimle bilinir. Bu isimlerin arasında “dar dişli köpekbalığı“, “bakır köpekbalığı” ve “bronz“ en çok bilinenlerdir. Mevsimlik göç yapan bronz balina köpekbalığı türleri, kendisinden daha küçük köpek balıkları arasında kafadanbacaklılar, kemikli balıklar ve diğer kıkırdaklı balıklarla beslenirler.
Bronz köpekbalığı, biyolojik yapısı itibariyle, başının hemen arkasında hafif kemerli bir profile sahip ince, aerodinamik bir gövdeye sahiptir. Burnu uzun ve sivri uçludur, burun deliklerinin önünde düşük deri flapları vardır. Yuvarlak, büyük gözler, dikleştirici zarlarla (koruyucu üçüncü göz kapakları) ve ağız köşelerinde kısa, ince oluklara sahiptir. Bunun yanı sıra 29–35 üst diş sırası ve 29–33 alt dişe sahiptir. Dişlerinin görüntüsü sivri uçlu tırtıklıdır; üst dişleri çengelli bir şekle sahiptir ve alt dişler dik iken çenenin köşelerine doğru genişler. Yetişkin erkeklerin üst dişleri yetişkin dişilere ve gençlere göre daha uzun, daha dar, daha kıvrımlı ve daha ince tırtıklıdır. Bu mükemmel yapıya sahip olan canlıların ne yazık ki ticari değeri yüksek olduğundan en çok avlanan köpekbalığı türleri arasında yer alır.
7- Birmanya Bambu Köpekbalığı
Birmanya bambu köpekbalığı bilimsel olarak “chiloscyllium burmensis” ismiyle adlandırılır. Bambu köpekbalığı Güneydoğu Asya’da Mynmar yakınlarındaki tropikal sularda yaşayan nadir köpek balığı türleri arasında yer almaktadır. Boyutu küçük olan bu köpekbalığı sadece 57,5 cm’dir. Renk deseni yoktur, sırtındaki yüzgeci düzdür. Küçük kemikli balıklar veya omurgasızlarla beslenir. Nadir türler arasındadır ve korumak amaçlı Washington DC’deki Smithsonian Enstitüsü Ulusal Doğa Tarihi Müzesi’nde muhafaza edilmektedir.
8- Çekiç Kafalı Köpekbalığı
Kendine has karakteristik özellikleri olan çekiç kafalı köpek balığı etçil hayvanlar arasındadır. Tropik ve ılıman yerlerde yaşar ve köpek balığı türleri arasında en çok ilgi çekenler arasındadır. Çekiç Kafalı köpekbalıklarının 9 cinsin 8 türüne verilen isim Sphyrnadir. Kendine özgü yeteneği ile kafasını kullanarak avlanma özelliğine sahiptir. Geniş bir görüş açısı olmasından kaynaklı rahatlıkla avlanabilir. Vahşi doğada ortalama yaşama süresi 20 ila 30 yıldır ve boyları 4 ila 6 metre arasındadır. Ortalama ağırlıkları 230 ile 450 kilo arasında değişir.
9- 6 Yüzgeçli Küt Burunlu Köpekbalığı
Tropikal ve ılıman yelerde yaşayan yüzgeç küt burunlu köpekbalıkları “Kuzey ve Güney Amerika’da- Arjantin ve Alaska’ da , Hint-Pasifik Okyanusunda , Madagaskar da , kuzeyde Japonya’nın doğusunda, Hawaii’ye ve Akdeniz’de, Yunanistan ve Malta’da” görülmüştür. Genellikle okyanus tabanının yakınında veya suyun yüzeyinde yüzerler.
İsminden de anlaşılacağı gibi 6 yüzgeçli ve küt burna sahip olan bu tür tropikal ve ılıman sularda yaşar. Kafasının her iki yanında 6 solungaç bulunur ve kuyrukları diğer türlere göre uzundur. Dünyanın en büyük köpek balığı türleri arasında yer alırlar ve 200 milyon yıllık bir geçmişe sahiptirler. Ten rengi taba ve kahverengiden siyaha kadar değişim gösterir. Yanlarda ve kanatların kenarlarında, açık renkli bir yan çizgi ve yanlara doğru daha koyu renkli lekeler gözükür. Ortalama boylarının 5,5 metreden başlayarak 8 metreye kadar büyüdüğü saptanmıştır. Yetişkin erkekler genellikle uzunlukları yaklaşık 3,1 ila 3,3 metreyken yetişkin dişilerde ise 3,5 ila 4,2 metre arasındadır.
Büyüme ve gelişimleri özellikle erkek küt burunlu köpekbalıklarında cinsel olgunlukları genellikle kıskaçlarının boyutuna göre anlaşılır. Diğer bir yandan, dişilerin boy-kilo orantısına göre cinsel olgunlukları belirlenir ve geliştikçe çiftleşmeleri çok hızlı bir şekilde artış gösterir.
10- Limon Köpekbalığı
Limon köpekbalıkları, Kuzeybatı Atlantik Okyanusu’nda, New Jersey’den, Güney Brezilya’ya, Meksika Körfezi’ne, Karayipler’e, Doğu Atlantik’te Senegal ve Afrika’nın Fildişi Sahili boyunca kıyı sularında yaşarlar. Biyolojik yapısı itibariyle limon köpekbalığı, iki sırt yüzgeci olan büyük, tıknaz, küt burunlu bir görüntüye sahiptir. Sırt yüzeyinde sarı ve kahverengi arası bir renk tonuna sahiptir ve alt bölgeleri soluk sarımsı beyaz renktir.
Üst dişler, üçgen sivri uçları ve ince tırtıklı tabanları ile dar ve geniştir. Alt dişleriyse, düz kenarlı sivri uçlu dar ve üçgen şeklindedir ve dişler ağzının köşesine doğru daha eğimlidir. Yaklaşık 250-300 cm arasında uzunlukları vardır ve 250 kg’a kadar ağırlığa sahiptirler. Dişiler ve erkekler cinsel olgunluğa 12-13 yaş civarında erişirler ve üreme döneminde uzunlukları kadınlarda 235 cm, erkeklerde 225 cm’ye ulaşır. Yavrular 50-60 cm uzunluğunda doğarlar ve en uzun yaşam süreleri yaklaşık 27 yıldır. Limon köpekbalıkları yayın balığı, kefal, jacks, croakers, kirpi balığı, cowfish, gitar balığı, vatozlar, kartal ışınları, yengeçler ve kerevitler beslenerek yaşamını sürdürür.
Limon köpekbalıkları dünyada şu isimlerle de bilinir:
- Requin citron (Fransızca)
- Zitronenhai (Almanca)
- Squalo limone (İtalyanca)
- Cacao-limao (Portekizce)
- Tiburon galano (İspanyolca)
- Ccitronhaj (İsveççe)
- Ceq (Wolof)
Limon Köpekbalığı İnsanlar İçin Tehlikeli midir?
Devasa boyuttaki hayvanlar arasında yer alan Limon köpekbalıkları, insanlar için çok az tehdit oluşturur. Uluslararası Köpekbalığı Saldırısı Dosyası’na göre Florida ve Karayipler’de meydana gelen limon köpekbalıkları tarafından şuana kadar yalnızca 10 saldırı gerçekleşti ve hiçbir ölümcül saldırı olmamıştır. Ancak bu tehlikeli bir hayvan olmadıkları anlamına gelmez.
Peki, insanların köpek balıklarına ne gibi zararları var, hiç düşündünüz mü?
Biz, sizin yerinize düşünmekle kalmayıp bu konuyla alakalı küçük bir araştırma yaptık. Mevcut ekosistemde her canlıya ait kendi özel yaşam yerleri vardır. İnsanoğlu bu düzenin bir parçası olmasına rağmen aynı zamanda bozmaya çalışan tek türdür. Dünya üzerinde yılda 73 milyon köpek balığı öldürülüyor ve bu nedenle bazı türler tehdit altında kalıyor.
İnsanlar avladıkları köpek balıklarıyla şunları yapıyorlar;
Özellikle Atlantik Okyanusu, Karayipler ve Doğu Pasifik Okyanusu boyunca ticari ve eğlence amaçlı köpek balığı avlıyorlar. Orta Amerika, Güney Amerika ve ABD’de yemek olarak tüketilmektedir. Yüzgeçleri çok değerlidir ve köpek balığı yüzgeci çorbasının patenti Asya ülkesine aittir.
Köpek balıkları vahşi hayvan olarak adlandırılsa da, her yıl yaklaşık 73 milyon gibi bir rakamla öldürülmeleri hangi ırkın daha vahşi olduğunun net bir göstergesidir.
Fosil kayıtlara göre milyonlarca yıldır varlığını sürdüren denizlerin en yırtıcı ve tehlikeli canlılarından olan köpek balıklarının genel özelliklerinden, beslenme şeklinden, türlerinden, kaç yıl yaşadığından, anatomik yapısından ve sizin için faydalı olacağını düşündüğüm birçok husustan bahsettim. Ben yazarken çok keyif aldım, umarım siz de okurken aynı şekilde hissetmişsinizdir ve gerçekten yararlı olmuştur.
Köpek Balıkları Hakkında Sık Sorulan Sorular
Köpek Balıkları Kör mü?
Köpek balıkları kör değildir ve görebilir fakat bu canlılar renk körüdür. İşitsel duyuları ve koku alma duyuları oldukça gelişmiş olduğundan ve güneş ışığının çok fazla ulaşamadığı derinliklerde yaşadıkları için görme duyusuna çok fazla ihtiyaç duymazlar.
Köpek Balığı Doğurur mu?
Köpek balıkları tek seferde en az bir, en fazla yüz doğum yapabilirler.
Köpek Balığı En Fazla Kaç Yıl Yaşar?
Bilindiği üzere köpek balıkları ortalama 20-30 yıl yaşar.
Yüzgeç Ne İşe Yarar?
Yüzgeçler, balıkların su yüzeyinde rahatça hareket edebilmelerini sağlayan organlardır.
Köpek Balığı Yumurtlar mı Yoksa Doğurur mu?
Köpek balıklarının bazıları yumurtlarken bazıları da doğururlar. Bu durum, türlere göre farklılık gösterebilir.
Köpek Balığı En Çok Nerede Bulunur?
Köpek balıkları, tüm dünyada ılıman sularda yaşayan deniz canlılarıdır.
Türkiye’de Köpek Balığı Var mı?
Türkiye’nin denizleri de ılıman sulara sahip olduğu için içerisinde köpek balıkları vardır fakat çok derinlerde yaşadıkları için insanlar için zararsız oldukları söyleniyor.
Köpek Balığı İnsan Eti Yer mi?
Köpek balığı insan eti yemez. İnsanlara saldırmalarının nedeni ise onları deniz aslanı sanmalarıdır.
Dünyada Kaç Tane Köpek Balığı Türü Var?
Dünya genelinde 350’nin üzerinde köpek balığı türü vardır.
Köpek Balıkları Kan Kokusunu Kaç Km Uzaklıktan Alabilir?
Denizlerin en tehlikeli canlılarından köpek balıkları, kan kokusunu tam 3 km öteden alabilecek kadar güçlü koku duyularına sahiptir.
Köpek Balığı Neden Hasta Olmaz?
Köpek balıkları, güçlü bir bağışıklık sistemine sahiptir ve kıkırdakları, bağışıklık sistemini güçlendirici proteinler içerir. Bu nedenle de kansere yakalanma gibi riskler barındırmazlar.
Köpek Balıklarının Vücudunda Kemik Var mıdır?
Köpek balıklarının vücudunda hiçbir tane kemik yoktur ve tüm iskelet yapısı kıkırdaktan oluşur.
Köpek Balıkları Neden Geri Yüzemez?
Köpek balıklarının geri yüzemiyor olmalarının nedeni yüzme keselerinin olmaması ve solungaç yapısının su pompalamak için yeterince güçlü olmamasıdır.
Dünyanın En Tehlikeli Köpek Balığı Hangisidir?
İnsanlar için en büyük tehlikeyi oluşturan dünyanın en tehlikeli köpek balığı, boğa köpek balığıdır.
Köpek Balıkları Nasıl Uyur?
Köpek balıkları, pasif uyku denilen şekilde uyurlar. Vücutlarını tamamen hareketsiz bırakarak dinlenirler.