Koi balığı akvaryumlarda beslenebilecek belki de en büyük balık türlerinden biridir. İlk defa Japonya’da keşfedilip evcilleştirilen koi balığının, yabani atası sazan olarak bilinir. ” Koinin ” Japonca anlamı zaten sazan demektir. Her ne kadar sazan ailesinden gelseler de renkleri sazanlar gibi yeşil olmaz. Beyaz, siyah, gümüş, alacalı ya da bütün renklerin tek bir balıkta birleştiğini görebilirsiniz.
Koi balıkları doğal yaşam ortamlarında akıntıya karşı dirençli bir şekilde yüzmesiyle bilinirler. Bu özellikleri uzak doğuda onları ” hayata tutunmanın, başarının ve azmin simgesi ” haline getirmiştir. Bazı Çin mitolojilerine göre Çin’in en güçlü akıntısına sahip olan Yangtze Nehri’nde akıntıya karşı yüzebilen koilerin, nehrin kaynağına ulaştıktan sonra ejderhaya dönüştükleri düşünülüyor. Bu ejderhaya dönüşüm hikayesi, koilerin azmin, başarının ve özgüvenin simgesi olarak anılmasına neden olmaktadır. Özellikle Japonya’da ve Çin’de kollarını koi dövmesi ile kaplatan insanlar, bu dövmenin onlara ömür boyu başarı ve şans getireceğini düşünüyorlar.
Her ne kadar japon balıklarına benzeseler de, aslında koi balıklarının cins ve tür yönünden japonlarla pek alakası yoktur. Japon balıklarının vücut şekli daha şişman ve enine geniş olurken, koi balıkları daha sazansı bir gövdesi ve boyuna ince uzun bir yapısı vardır. Ayrıca sazanların ağız köşelerinde ” bıyığa benzer ” dokungaçlar mevcuttur.
Koi balıkları oldukça sert su şartlarına dayanıklı bir tatlı su balığıdır. Diğer akvaryum balıklarına göre de birçok su sıcaklığını kaldırabilirler. Su şartlarına bu derece tolere göstermelerine rağmen gerçekten kendi türleri ile çok uyumlu yaşarlar. Kendilerinden küçük koi balıklarını yemeye kalkışmazlar, bir birleriyle asla kavga etmezler.
Bağışıklık sistemleri diğer akvaryum balıklarına göre gerçekten çok güçlüdür. Bazı balıkların kolayca yakalandığı hastalıklara koi balıkları aşırı direnç gösterebilirler. Güzel bir bakımla beraber koi balıkları yaklaşık 25 sene yaşayabilirler. Bu derece uzun ömürlü olmaları sizin onlar için kurduğunuz akvaryum şartlarına, verdiğiniz yemlere ve su kalitesinin yerinde olmasına bağlıdır.
Boyları yaklaşık 1-1.5 metre civarına kadar büyüyebilir. Akvaryum şartlarında kısıtlı alan olduğu için tabiki bu boyları görmek nerdeyse imkansızdır. Yinede kaliteli yem ve besin zinciri ile bu balıkları oldukça uzun yaşatmak mümkündür.
Sayfa İçindekiler
Neden Koi Balığı Beslemeliyim?
Koi balıkları diğer akvaryum balıklarının çoğuna göre daha renkli hayatları olan ve haddinden fazla uysal balıklardır. Eğer onları her gün aynı saatlerde yemlerseniz, sizi akvaryumun dışından takip ederek sanki heyecanlanmış gibi hareketler sergileyecektir. Bir süre sonra elinizden bile yem yiyeceklerdir. Sizinle duygusal bağlar kurabilir ve hareketleri ile sizi kendine hayran bırakmayı başarabilirler.
Ayrıca en önemli özelliği çok uzun süre yaşayabilmeleri. Evinizin bir bireyi olarak onu benimsemeniz bu kadar uzun zaman almayacaktır. Bazı rivayetlere göre 200 sene yaşabildikleri söylenmiştir. Ancak bu kadar bir ömür akvaryum ortamında bu güzel balıklar için eziyet olabilir.
Eğer sazansıgillere bir ilginiz varsa koi balıkları tamda sizin aradığınız balıklardır. Kendi türleri ile barışçıl olarak yaşamalarının yanı sıra japon balıkları ile de uyum şekilde yaşarlar. Beraber bakılmalarında hiç bir sakınca yoktur.
Yedikleri yemin cinsine ve besin değerlerine göre hayatları boyunca farklı renklere sahip olabilirler. Bu renk çeşitliliği balığınız yaşlandıkça ortadan kalkar ve balığınız beyaz renge döner.
Belkide size bir ömür arkadaşlık yapacak bu balık türü ile tanışmanız ve gerekli bilgileri edinmeniz için yazımızın tamamını okumanızı tavsiye ederiz.
Koi Balığı Akvaryumu Nasıl Olmalıdır?
Koi balıkları her ne kadar devasa boyutlara ulaşabilen balıklar olsa da akvaryumlarda da bakılabilmekte. Eğer uygun büyükte akvaryumlarda bakılırlarsa 30-35 seneye kadar da akvaryum şartlarında yaşayabilirler. Küçük hacimli akvaryumlarda bakılmaya zorlanırlarsa ömürleri çok daha kısa olur. Akvaryum ortamında bile düzenli ve kaliteli yemleme ile çok çabuk büyük boyutlara ulaşabilirler.
Balıklarınızın boyu büyüdükçe akvaryumu kirletme oranları da artacaktır. Akvaryum içindeki filtrasyon diğer balıklara göre daha güçlü olmalıdır. 400 litrelik bir akvaryumda diyelim ki astronot balığı besliyorsunuz. Bu balıklar için 3 sepetli bir dış filtre ve bir iç filtre yeterli olacakken, aynı hacimde bir akvaryumda koi balığı besleyecekseniz en az 4 filtreli bir dış filtre ve daha büyük bir iç filtreye ihtiyaç duyacaksınız. Ayrıca akıntıya karşı yüzmeyi sevdikleri içinde akvaryum içine bir dalga motoru da almanız çok iyi olacaktır.
Akvaryum ışıklandırması da koi balıkları için çok önemli bir etkendir. Normal şartlarda diğer balık türlerinde belkide bu derece önemli olmayan ışıklandırma, koi balıklarının hayati fonksiyonlarını gün içine yayabilmeleri açısından gereklidir. Günde en az 9-12 saat ışıklandırma yapılmalıdır. Diğer 12 saat boyunca da akvaryumun karanlık olması gerekir.
Koi balıkları için en ideal akvaryum su sıcaklık değerleri 15-20 derece arasıdır. Havuz şartlarında beslenirken her ne kadar sabah ve akşam arası 3-5 derece sıcaklık farkları olsa da akvaryumlarda sabit sıcaklık değeri olması gereklidir. Ev ortamında akvaryumlarda bakıldıklarında oda sıcaklığı 20 derecenin üzerine çıkacağı için akvaryumunuz da soğutucu fan kullanmanız gerekebilir.
Diğer akvaryum balıklarına göre çok daha fazla oksijene ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle akvaryumlarınızı oldukça geniş seçmelisiniz. Akvaryum yüzeyinin hava ile teması ne kadar çok olursa o kadar iyi olur. Küçük akvaryumlarda hava motorları ile suyun oksijen miktarı oldukça arttırılsa da, hacim olarak geniş akvaryumlara ihtiyaç duyan balıklar olduğu için yeterli koşullar sağlanamaz.
Canlı bitkili akvaryumlarda koi balıkları bakılabilir. Suyun tabanına sabitlenen bitkilerden ziyade daha çok su yüzeyinde yüzen bitkileri tercih edebilirsiniz. Akvaryum içine koyduğunuz bitkilerin de akvaryum için hazırladığınız ışığın önünü kapatmadığından emin olmalısınız. Her ne kadar tadı acı olan bitkiler seçsenizde bazı koiler yine de o bitkileri yiyebilir. Bunun için gözlemleme yapıp akvaryum dekorunu ona göre başka şekillerde düzenleyebilirsiniz.
Akvaryumların tabanına 3-4 milim çakıl taşı ekleyebilirsiniz. Koiler bu çakıl taşlarının arasında kalan yemleri yemekten ve onlarla oynamaktan çok hoşlanırlar. Aldığınız çakıl taşlarının boyalı olmamasına ve gerekirse doğal taş ocaklarından alınıp doğal olmasına özen göstermelisiniz. Boyalı taşlar bir süre sonra suya salınım yapacak, balıklarınızın zehirlenmesine neden olacaktır.
Mangrow kökleri, doğadan alınmış odun parçaları yada sivri olamayan büyük doğal taşlarda akvaryuma eklenebilir. Böyle bir ortam oluşturduğunuzda koi balıklarınız kendilerini doğal ortamlarında sanacaktır. Bu durum onların daha sağlıklı ve uzun ömürlü olmalarına katkı sağlayacaktır.
”Unutmadan hatırlatalım koi balıkları çok iyi sıçrayabilen balıklardır. Bu nedenle akvaryumunuza ne yaparsanız yapın üstünü kesinlikle kapalı tutmanız gerekir. Bir çok hobicinin bu faktörü atlamasından dolayı balıklarını kaybettikleri görülmüştür.”
İlginizi çekebilir: Japon Balıkları Bakımı ve Üretimi
Koi Balığı Nasıl Beslenir?
Beslenme tercihi tamamen bitkisel olan koi balıkları, boyutlarına ve mevsimlerine göre beslenmelidir. Genel anlamda japon balıklarına hangi yemlerden veriyorsanız, koi balıklarına da aynı yemlerden verebilirsiniz. Her ne kadar farklı görünüşlere sahip olsalar da japon balıkları ve koi balıkları, aynı aileye mensupturlar ve organik olan her şeyi yiyebilecek kapasiteleri vardır.
Koi balıklarının büyümeye ve gelişmeye olan ihtiyacından dolayı onları günde 4-5 defa yemleyebilirsiniz. Aşırı yemleme yapmadan, vereceğiniz yemin 4 dakika içerisinde tüketilebileceğinden emin olarak yemleme yapmalısınız. Eğer balığın tüketemeyeceği kadar yem verirseniz bu onlar için fazla demektir. Fazla yemlenme sonucu akvaryumunuz da nitrat patlaması ya da bakteri kültürü dengesinin bozulması söz konusu olabilir.
Ayrıca koi balıkları havuzlarda bakıldıklarında böcekleri, sinekleri, yosunları ve havuzun içinde buldukları bitkileri de yiyebilirler. İnsanların günlük olarak tükettiği birçok meyve ve sebzeyi de yiyebilmektedirler. Brokoli ve mısıra gerçekten ayrı bil ilgileri vardır. Bunların yanında marul, karides, pilav, bezelye, karpuz, havuç, çeri domates ve salatalık gibi yiyecekleri de afiyetle tüketirler.
Koi balıkları yem yedikten sonra, yediklerini sindirebilmesi için, diğer akvaryum balıklarına göre daha fazla derecede oksijene ihtiyaç duyarlar. Akvaryumda koi balığı besliyorsanız yem zamanları akvaryum içerisine verdiğiniz oksijen miktarını biraz daha arttırmanız gerekir. Eğer havuzda koi balığı besliyorsanız fırtınalı ve yağmurlu günlerde balıklarınızı beslemeyin. Çünkü bu durumlarda suda ki oksijen miktarı, normal su şartlarına göre daha az olacaktır.
” Küçük boylarda ki koi balıkları pul yemleri tüketebilirken, büyük koilere özel olarak üretilmiş koi sticklerden ve bitkisel içerikli granül yemlerden verebilirsiniz. ”
İlkbaharın ve sonbaharın ilk aylarında koi balıklarını karbonhidrat açısından zengin olan yiyeceklerle beslemelisiniz. Yaz aylarında ise su sıcaklığı artacağı için balıklar üreme evresine geçecektir. Bu dönemlerde biraz daha enerji takviyesi için protein ağırlıklı yemlerde verebilirsiniz. Kışları ise koi balıklarının metabolizması yavaşlar ve neredeyse bütün kış yem yemeden de hayatta kalabilirler.
Koi Balığı Cinsiyet Ayrımı Nasıl Yapılır?
Koi balıklarının cinsiyet ayrımını tahmin edebilmek aslında biraz zor olabilir. Cinsiyetlerini tam olarak öğrenebilmek için yumurta dökme yaşlarına gelmelerini beklemek gerekebilir. Bu zaman zarfıda yaklaşık 2-3 yıl sürebilir.
Dişiler 25-30 cm boyutlara ulaştığında yumurta dökmeye başlarlar. Diğer akvaryum balıklarının çoğunda olduğunun tam aksine, koi dişileri erkeklerinden daha cüsseli ve boyut olarak daha büyük olurlar. Erkek koi balığının şekli yukardan bakıldığında daha düz ve ince olarak görülür. Dişi koilerin ise yukarıdan bakıldığında daha tombul ve şişman olarak görülür. Bunun nedeni tabiki dişi balığın karnında binlerce yumurta taşımasıdır.
Dişiler erkeklere göre daha renkli olurlar. Çoğu koi hobicisi bu nedenden dolayı akvaryumlarına dişi koi balığı alırlar. Bugüne kadar yapılan bütün koi güzellik yarışmalarında her zaman ipi dişi koiler göğüslemiştir.
Bir başka dişi erkek ayırımı yöntemi olarakta balıkların yüzgeçlerine bakılabilir. Dişi koi balıklarının yüzgeçleri daha büyük, daha oval ve rengide daha mattır. Erkek koileri ise yüzgeçleri daha sivri ve dişiye göre daha renklidir.
Koi Balığı Üretimi Nasıl Olur?
Koi balıkları üretiminde dikkat edilecek bir kaç husus vardır. Erkek koi balıkları, dişi koi balıklarının yumurta dökmeye hazır olmasıyla beraber yanlarından bir an olsun ayrılmazlar. Erkek balıklar, dişilerin yumurtları dökebilmesi adına peşinden kovalayıp sürekli dişilerin karnına darbeler vururlar. Bu darbeler eğer dişi balığın boyundan daha büyük bir erkek balıktan olursa dişiye zarar gelme ihtimali vardır. Bu nedenle dişi balığınızın her zaman erkek balıktan daha büyük olamasına dikkat edilmeli.
İyi yumurta veren damızlık bir dişi koi oldukça pahalı bir balıktır. Aynı şekilde yumurta döllemede uzmanlaşmış bir erkekte diğer damızlıklara göre daha değerli olur. Güzel ve verimli bir üretim yapmak istiyorsanız kaliteli anaçları tercih etmenizde fayda var.
Koi balığı üretimi gerçekten karlı bir iştir. Balıklarınızın verimini çoğaltmak istiyorsanız, onları çiftleşme dönemlerinden önce çok güzel bir besiye almanız gereklidir. En az 1 ay boyunca protein oranı yüksek yemlerle günde 4-5 öğün sağlam besleyin. Balıklar bu besi sonucu oldukça fazla enerji ve yumurta depolayacak ve sizi gerçekten memnun edeceklerdir.
Üretim mevsimi ilkbahar aylarının sonunda ve yaz aylarının nerdeyse tamamında yani suyun ısınmasıyla başlar. Su sıcaklığı 20 derecenin üstüne çıktığı zaman dişiler yumurtaları karnında olgunlaştırır. Bu dönemde koi balıkları çok rahatsız edilmemelidir. Zamansız yumurtlama, döllenmeyi engelleyeceği için yavrularınızı kaybedebilirsiniz.
Koi balıklarından en verimli yavru alma yaşları 3-6 yaşları arasında olur. Dişi balıklar 17 yaşına kadar yumurta verebilir; boyutları büyüdükçe ve tecrübe kazandıkça daha fazla yumurta vermeye başlar.
Çiftleşmeleri başladığı zaman kesinlikle sakin ve balıkların rahatsız edilmeyeceği bir ortam sağlanmalıdır. Dişi balıklar yumurtalarını bırakacak uygun bir yere ihtiyaç duyarlar. Yumurtlama paspası, hasır yada herhangi püsküllü yumuşak bir nesne olabilir. Eğer zemine yumurtlama yaparlarsa yada anaçların çiftleşme sonrası aynı alanda kalmaları sağlanırsa yumurtlarını yiyeceklerdir. Bu nedenle üreme işlemi bittikten sonra kesinlikle anaçlar akvaryumdan alınmalıdır.
Yumurtalar 4-5 gün sonra yumurtalardan çıkmaya başlayacaklardır. Yumurtadan çıkan yavrular henüz serbest yüzüşe alışkın olmadıkları için güçlü filtre sistemleri yerine bulundukları yere sadece hava verilerek biraz büyümeleri sağlanmalıdır.
Yavrular 1 cm olana kadar sadece artemia ve protein bakımından zengin toz yemlerle beslenmelidir. Biraz daha büyüdüklerinde dondurulmuş kan kurdu takviyesi balıkların çabuk ve renkleri yerinde gelişimi için destek sağlayacaktır.
İlginizi çekebilir: Ciklet Balığı Bakımı ve Özellikleri
Koi Balığı Dövmesinin Anlamı
Koi balıklarının hayatları sürekli bir mücadele içinde geçmekte. Doğal yaşam alanlarında akıntısı güçlü nehirlere karşı kilometrelerce yüzerek yumurtlama alanlarına ulaşırlar. Sürü halinde yaşadıklarından yem bulma ve yeme ihtimalleride hep kısıtlıdır.
Kendi hayat tarzlarının da bu yönde olduğunu düşünen kişiler, kendilerine ilham verici olarak koi balıklarını örnek alırlar. Vücutlarına yaptırdıkları koi balığı dövmeleri, onlar için bir motivasyon aracı olarak görülür. Kendilerini hayatın zor şartlarından geçen yada geçecek olan kişiler koi dövme çeşitlerine oldukça ilgi duyarlar.
Renklerine göre kırmızı koi balığı erkeksi gücün işaretidir, siyah renkli koi balığı muzaffer olmayı temsil eder, mavi koi balığı dövmesi ise engellerin üstesinden gelmeyi temsil eder.
Kol yapısının ince ve uzun olması koi dövmelerinin de genelde kollara yapılmasına neden olur. Sırtlarına, kalçalarına, bacaklarına da bu dövmeyi yapanlar mevcuttur.
Koi Balığı Efsanesi
Koi balıklarının azmi ve hayat çabaları bir çok hikayeye konu olmuştur. Koilerin yumurta döneminde başlayan zorlu hayat yolcuğu ölene kadar devam eder. Bazı Çin ve Japon mitolojilerinde koi balıkları kutsal varlıklar statüsüne konulmuş.
” Hikayede bir koi balığının çok güçlü akıntıya sahip olan Yangtze Nehri’nde, akıntıya karşı yüzmesinden bahsedilir. Bu koi balığını gören tanrıların, onun ilerideki şelaleye ulaşmasını engellemek için karşına birçok engel çıkarmaları ancak koi balığı bütün engelleri aşarak yine de o meşhur şelalenin önüne geldiği anlatılır. Şelaleye tırmanmak nerdeyse imkansız gibi görünsede koi balığı sürekli zıplayarak bunu denemektedir. Artık çok yorulup takati kalmayınca son bir defa daha için tüm gücünü toplar ve bu esnada su tanrısı suya onu daha yükseğe fırlatması için emir verir. Bu sayede şelaleyi de geçen koi balığı kendini sisli bir su içinde bulur. Sisleri aştıktan sonra artık koi balığı dev bir ejderhaya dönüşmüştür. Bundan sonra o şelaleyi aşıp geçen bütün koi balıklarının efsaneye göre ejderhaya dönüştüğüne inanılır. ”